Taonga Island

Puan

4.81

Oy
1968
Çıkış Tarihi
1 Nisan 2016

Oyun hakkında

Taonga: The Island Farm sizi güneşle yıkanmış bir adada hindistancevizleri, görevler ve mahsul döngüleri arasında bırakıyor. Cennet gibi bu adayı her seferinde bir ananas dikerek yeniden inşa edecek, komşu adaları keşfedecek ve alpakalarınızı beslerken yeni arkadaşlar edineceksiniz. Burası tropikal bir çiftçilik, macera ve bolca keyif dolu bir kokteyl.

İnceleme

Taonga İncelemesi: Çiftçilik, Dostluk ve Ananas İmparatorluğu

Taonga Adası'na ayak bastığımda “Ekin büyütüp tavuk besleyeceğim, eh işte klasik tıkla-topla oyunu” diye düşünüyordum. Sonra ne olduysa arkeolojiye bulaştım, şeker kamışı karşılığı antik heykel başı aldım ve olması gerekenden çok daha fazla alpaka yetiştirdiğimi fark ettim. Başta sakin köy hayatı vaat ediyor ama her dakika yeni bir halt çıkıyor: macera, tuhaf tapınaklar, ilginç ticaretler, bir de beklenenden samimi bir komşuluk sistemi... Buraya yerleşme niyetindeysen, seni nelerin beklediğine şöyle bir göz atalım.


Bir Anda Ananas İmparatorluğu Kurmuşum

Taonga'ya tropik macera nasıl başlarsa öyle giriyorsun: Tuhaf bir mektup, şüpheli bir tekne, beleş arazi vaadi. “Ne olacak, biraz hindistancevizi, arada bir mango ağacı olur” diye düşündüm. Yok öyle yağma. Beş dakika sonra halat bağlayıp iskele inşa ediyorum. Saat başı? Yel değirmenleri, alpakalar... Hindistancevizi koleksiyoncusu olup çıktım.

Şaka değil, oyun hız rekoru kırıyor. Az önce ananas topluyorsun, bir saniye sonra ormanda dal temizleyip garip yerlilerle boncuk takasındasın. Görünüşte tipik köy simülasyonu. Ama aslında koca bir ada zincirinin gizemi var ve enerji çubuğunun eridiğini izliyorsun.


Çiftçilik Yanında Bir de Korsan Questi Gelsin

Evet, çiftçilik önemli. Ama burası sıradan bir ek-biç düzeni değil. Buğday ekip, turta pişiriyorsun, anladık. Sonra turtaları bir korsanla takas edip onun gözüne girmen gerekiyor. Adam yanık şeker gibi kokuyor, mango stoğun azaldığında çıkageliyor.

Çiftçilik eğlenceye değil, birinin "Ay festivalinde sal rafta eksik var!" bahanesiyle çıkagelen 980’li görevine hizmet ediyor. Karmakarışık ama bir şekilde yürüyor.

Her şey birbirine bağlı. Hasatla uğraş, binalar aç, alet üret, tekneyle açıl. Yoğun strateji gerekmiyor, ama beynini tıkır tıkır meşgul tutuyor. Deniz manzarası da bonusu.


Adaları Dolaşınca Asıl Zevk Başlıyor

Taonga sanki seni köyde tutmak ister gibi görünüyor ama... Bir bakmışsın ada ada geziyor, maceraya koşuyorsun.

Her yeni ada ayrı bir rüya sekansı gibi. Bir bakmışsın taş levha şifrelerinin peşindesin, diğer tarafta papağana papaya peşkeş çekiyorsun. Kaynak toplama derdi değil; bu adalarda karakter, mizah ve arada bir "ben buranın kralıyım" tavırlı deniz kaplumbağası var.

Girip gezin, garip ganimet toplayıp döndüğünüzde neye yarar bilmediğiniz şeylerle cepler dolu. Oyun döngüsü sıkıcı olmuyor.


Enerji: Asıl Patron O

Her iş enerji yiyor. Çimen mi temizleyeceksin? On enerji gone. Ağaç mı keseceksin? Yirmi gider. Lanetli gibi duran çalı? Yeminle otuz taban. Enerji zamanla doluyor ya da dişçinizin sizden nefret etmesini sağlayacak kadar smoothie gömerseniz daha hızlı doluyor.

Başta idare ediyorsun, akıllı oynuyorsun. Sonra bir bakıyorsun işler kilitlendi. Koca bir ormanı temizlemişsin, görev bitmek üzere... Bitti. Enerji out.

Dükkan var, enerji paketleri dolu — kafaya kakmadan satmaya çalışıyorlar; ona eyvallah. Ama ya bekliyorsun, ya planlıyorsun, ya da tropik atıştırmalık stokunu gömüyorsun.


Alpaka Çetesi, Atölyeler ve Garip Mesailer

Hayvanlar sevimli... ama bir o kadar ürkütücü derecede verimli. Tavuklar, keçiler, inekler, alpaka ordusu. Resmen ekonominin taşeronları bunlar.

Besle, sev, yünlerini topla. Sonra o yünle reçel fabrikasını döndürüyorsun. Yani normal cümlemiş gibi yazıyorum ama alışıyorsun.

Atölye olayına girince: Önce ekmek pişir, sonra reçel, derken bir bakmışsın gezgin tüccara karamelize turtayla egzotik ağaç alıyorsun. Neden? Hiçbir fikrim yok. Ama oluyor işte.

Kumaş dokuma, demircilik, jele üretim bandı... Karmaşık gibi ama hepsi bir türlü uyum sağlıyor, tam bir kaotik ada Lego’su gibi. Ve bu şamata içinde plaj terlikli ustabaşı da sensin!


Komşuların Gayet Tatlı

Çoklu oyuncu kısmı var ama hafif takılıyor; arkadaşın çiftliğini ziyaret et, hediye gönder, enerji paylaş. Stresten uzak, gayet keyifli.

Ama en güzeli gözetlemek. Sıralama tablosu sayesinde milletin adası ne hale getirdiğini görebiliyorsun. Kimi peyzaj mimarına bağlamış, havuzlu, peyzajlı. Kimisi ise inek fabrikası kurmuş. Cidden? İlham da veriyor, ayrı bi’ çılgınlık da.

Etkileşim şart değil ama yapınca mutlu oluyorsun. Komşuda aradığın o garip ürün var, seni kurtarıyor. Sen ona smoothie yolluyorsun. Herkes mutlu.


Enerjin Bitince Ne Yapmalı?

Er ya da geç, yani maksimum bir saat sonra, duvara tosluyorsun. Enerji bitik. Ekin büyümesini bekliyorsun. Teknen üç saatlik görevde. Kutlarım, cooldown’a düştün.

Aslında oyunun olayı da bu.

Taonga senden sabah-akşam başında dikilmeni istemiyor. Daha çok... atıştırmalık oyun gibi. Gir, iki iş yap, çık. Zamanına saygılı. Tam "bir tıklık daha yapayım" derken seni bırakıyor aslında.

Orta oyunda tempo yavaşlıyor. Yeni adalar açılır açılmaz hız düşüyor, hatta ya Excel’ye girişiyorsun ya kredi kartı çekiyorsun. Ama arka plan oyunu olarak akılda durması fena değil.


Sadece Huzur, Sıfır Drama

Görsel olarak güneşli pazar, meyve-tezgahı enerjisi. Fazla şirinliğe kaçmamış, tam kararında. Hayvanlar bayılmalık tatlı. Karakterler saçma sapan konuşuyor, görevler hafif ama bir tuhaf sevimliler.

Savaş yok. Geri sayım yok. Stresli etkinlik yok. Reçel kaynatıyor, gizemli adalara yelken açıyor, emekli korsan nineye yeşim taşı toplayıp veriyorsun. Hafif kaos, bol huzur. Bence tam bizlik.

Rahatlatıcı ada inşa etme çılgınlığı hoşuna gidiyorsa? Tam aradığın şey.


Son Söz: Mısırdan Tarikat Liderliğine

İndirirken “Biraz domates falan ekerim, kafa dağıtırım” diyordum. İki hafta sonra, fabrika gibi tatlı üretip tapınak ateşi için kaplumbağa tanrısına tören düzenliyorum. Hiç gurur duymuyorum, ama bırakacağım da yok.

Taonga'nın olayı bu: Dönüp dolaşıp kendini içinde buluyorsun. Reklamla değil, alpakayla kapılıyor insan. Evet, bu kadar çok alpaka hakikaten fazla.

Savaş, loot, son oyun arıyorsan, burada yok. Ama saçma sapan tatlı bir dünyada, elinde smoothie, sıfır beklentide gir çık bir ortam arıyorsan? Ananas imparatorluğunu kur. Bağımlılık yapınca anlayacaksın.

Sadece... yanında bi’ şeyler atıştırmayı unutma.

Oynamak için tıklayın Taonga Island